Rahmet, mağfiret ve arınma iklimi Ramazan-ı şerifin son günlerine yaklaşırken, önümüzdeki 21 Haziran 2017 Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece, hep birlikte mübarek Kadir gecesine kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşayacağız. Kadir Gecesi; Hz. Muhammed (s.a.s.)’e ilk vahyin gelişi ve Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başladığı, Efendimiz (s.a.s)’in Peygamber olarak görevlendirilmiş olduğu kutlu bir gecedir.
Kadir gecesi, bütün Müslümanlar için her zaman derin bir ilgi ve saygıya mazhar olmuştur. Kur’an-ı Azimüşşan’ın Kadir Gecesi ile birlikte kendi semâmıza inmeye başlaması, hiç kuşkusuz, sadece biz Müslümanlar için değil aynı zamanda tüm insanlık için de yüksek bir şeref ve iftihar vesilesi olmuştur. Çünkü Kur’an’ın rahmet mesajları doğudan batıya tüm insanlığı kuşatmak üzere gönderilmiş, bütün insanları karanlıklardan aydınlıklara çıkarmayı ve onlara Hakk’ı batıldan ayırabilmek için sunduğu şaşmaz ve eskimez ölçüleriyle yön göstermeyi hedeflemiştir.
Allah Teâla bu gece hakkında: “Şüphesiz biz Kur’an’ı, Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin ? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, şafak sökene kadar bir esenliktir” (Kadir Suresi, 1-5) buyurarak bu gecenin ne kadar mübarek bir gece olduğunu haber vermiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) de bu gecenin kıymetini “Kim Kadir Gecesini, faziletine inanarak ve mükâfatını da Cenâb-ı Allah’tan umarak ihya ederse, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir 1) şeklinde ifade etmiştir.
Biz Müslümanlar için çok önemli olan bu gecede öncelikle; Kur'an'ın üzerine yoğunlaşmalı, Kur’an’da beyan edilen kâmil müminin tarifini, hem ferdi hem de toplum olarak hayatımıza yansıtmalıyız. Bu şekilde Kur’an’ın kadrini ve kıymetini bildiğimiz takdirde Kadir gecesini de ihya etmiş oluruz. Aynı şekilde Kur’an’ın ilkelerine sarıldığımız ölçüde bin aylık/bir ömürlük olan manevi güzellikleri o mübarek gecede yaşayabiliriz. Kur’an’ın barış ve esenlik mesajlarına verdiğimiz değer nispetinde de Allah’ın meleklerinin, yeryüzüne barış ve esenlik getirmek üzere ineceklerinin farkına varırız.
Geçmişimizi muhasebe ederken, unutarak, bilmeyerek ve gafletle işlediğimiz kötü amellere tevbe-istiğfar etmeli, yaptığımız salih amellerimizin de kabulünü istemeliyiz. “Üzerimizde her insanın hakkı var” düsturuyla hareketle başta anne-babalarımızın hayır dualarını alıp, akrabalarımızı, sevdiklerimizi, kimsesizleri, yaşlıları, düşkünleri, yetim ve öksüzleri, hastaneleri, cezaevlerini, kimsesizler yurdunu, mülteci kardeşlerimizi, huzurevlerini ziyaret edip mahzun gönülleri hoş edip kırık kalpleri onarma gayretinde olalım. Kabristanları da ziyaret ederek geçmişlerimizi hayırla yâdedelim. İhtiyaç sahiplerine yardım elimizi uzatmaya çalışalım. Fakir, fukara ve garip gurabaları arayıp bulalım. Sadakalar ve hayırlar dağıtalım. Kendi yediklerimizle değil, verdiklerimizle, elinden tuttuğumuz insanlara yaptığımız infaklarla hatırlanacağımızı unutmayalım. Kur’an tilavetiyle, zikirlerle, salavât-ı şerîfelerle, nâfile ve kazâ namazlarıyla bu mübarek geceyi en güzel şekliyle ihyâ etmeye çalışalım. Dünyanın dört bir yanındaki acı, sıkıntı, zulüm ve işkence altında, gözyaşı dökerek yaşamak zorunda kalan kardeşlerimizin bu durumdan kurtulmaları için de Rabbimize niyaz edelim.
Bu duygu ve düşüncelerle, Sakaryalı hemşerilerimizin, aziz milletimizin ve İslam Âleminin Kadir Gecesi’ni tebrik ediyor, tüm insanlığa barış, huzur ve esenlikler getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Yunus ACAR
Sakarya Müftü Vekili